Çocuklarda Spor Öncesi Kalp Değerlendirmesi İçin Hangi Tetkikler Yapılmalı?

Öykü ve muayene bulgularına göre her sporcuya detaylı kalp değerlendirmesi yapılmalıdır. Öncelikle dikkatli ve detaylı bir fizik muayenenin ardından EKG ve EKO’nun yanında gerek görülürse eforlu EKG, bazı özel hasta grupları için Holter EKGTansiyon Holter, genetik aritmi testleri, solunum fonksiyon testleri (SFT), akciğer grafisi ve bazı biyokimyasal ve genetik kan tetkikleri planlanmalıdır.

Son yıllarda sporcularda, özellikle yarışmalı spor yapanlarda ani kardiyak ölüm bildiriminde artış mevcuttur. Spor sırasında görülebilecek ani ölümlerin önüne geçebilmek için kalp hastalıkları açısından tüm taramalar yapılarak bu risk en aza indirilmelidir. Spor yapılan alanlarda ve özellikle okullarda defibrilatör bulundurulmalı ve bunun temel eğitimi verilerek ani kalp durmalarında hayat kurtarmak mümkün olabilmektedir.

Çocuklarımızın sağlıklı bir şekilde spor yapabilmeleri, sağlıklı spor gelecekleri olması ve gönül rahatlığı ile spora devam edebilmeleri için lütfen gerekli düzenli kalp kontrollerini yaptırınız.

Hangi Çocuklara Spor Öncesi Ayrıntılı Kalp Değerlendirmesi Yapılmalı?

Günümüzde COVİD-19 pandemisi nedeniyle çocuklarımızın uzun süre hareketsiz kalması, çocuklarımızı hem fiziksel hem de psikolojik olarak etkilemektedir. Özellikle büyük şehirlerde spor kulübü olanakları oldukça fazladır. Ailelerimiz çocuklarını çeşitli spor branşlarına yönlendirme konusunda daha şanslı olup spor öncesi değerlendirmede biz çocuk kardiyoloji hekimlerine rahatlıkla başvurabilmektedir.

Amerikan Kalp Cemiyeti spora katılım öncesinde kardiyovasküler tarama için kılavuz yayınlamıştır.

Spor yapan çocuğun özgeçmişinde;

  1. Göğüs ağrısı, egzersizle göğüste sıkışma ve rahatsızlık hissi
    2. Açıklanamayan senkop (bayılma)
    3. Egzersizle birlikte nefes darlığı, sık nefes alıp verme, halsizlik veya çarpıntı
    4. Kalpte üfürüm ve ek seslerin duyulması
    5. Kan basıncı yüksekliği saptanması (hipertansiyon)
    6. Hekim tarafından kardiyak testlerde saptanan anormallik

 Soygeçmişinde;

  1. Ailede birinci derece akrabalarında bir veya daha fazla bireyde 50 yaşından önce açıklanamayan ani ölüm öyküsü olması
    8. Yakın akrabalarda 50 yaşın altında kalp hastalığı öyküsü olması
    9. Aile bireylerinde hipertrofik kardiyomiyopati veya dilate kardiyomyopati, uzun QT sendromu, Brugada sendromu diğer iyon kanalopatiler, ablasyon öyküsü, pacemaker veya ICD implantasyon öyküsü, Marfan sendromu veya klinik olarak anlamlı olabilecek aritmi öyküsü olması

Fizik muayenesinde;

  1. Kalpte üfürüm ve/veya ek seslerin saptanması
    12. Femoral nabızlarda anormallik (aort koarktasyonu)
    13. Marfan sendromuna ait fiziksel işaretler
    14. Oturur pozisyonda kan basıncı ölçüm anormalliği

Çocuklarda Üfürüm Duyulması

Çocuklarda Üfürüm Duyulması

Üfürüm denildiğinde kalbin stetoskop ile muayenesi sırasında kalp delikleri ve kalp kapaklarındaki darlıklar ile yetersizliklerin yol açtığı, kanın normal akımındaki bozulmaya bağlı oluşan ses titreşimlerinin göğüs duvarına yansımasını anlıyoruz. Kalp üfürümü bebek ve çocuklarda özellikle çocuk ve aile hekimleri tarafından sıkça saptanan bir bulgudur. Bu üfürümlerin çoğu genellikle ‘’masum’’ karakterdedir. Masum üfürümler herhangi bir sağlık problemi olmayan  çocukların büyük bir çoğunluğunda saptanabilmektedir. Ayrıca kalp ve damar hastalıklarına bağlı olarak gelişen ’’patolojik’’ olarak adlandırılan üfürümler de vardır. Patolojik üfürümler özellikle bebeklerde kalp hastalıklarını düşündürebilmektedir.

Acaba çocuğumda duyulan üfürüm masum mu yoksa patolojik bir üfürüm mü? Kafanızı kurcalayan bu sorunun cevabını net olarak verilebilmesi için çocuğunuzun mutlaka bir çocuk kardiyoloji hekimi tarafından değerlendirilmesi gerekmektedir. Yanıt Ekokardiyografi dediğimiz kalp ultrasonu ile verebilmektedir.

Çocuklarda Göğüs Ağrısı

Göğüs ağrılarının %5’i kalp ile ilgili nedenlerden kaynaklanmaktadır. Kalp kasının kalınlaşması (Hipertrofik kardiyomyopati), koroner arter (Kalbi besleyen damarlar) problemleri, kalp kapak problemleri, ritim bozuklukları, kalp kası iltihabı (Myokardit), kalp zarı iltihabı (Perikardit), kalp etrafında su toplanması (Perikardiyal efüzyon) göğüs ağrısına yol açabilmektedir.

Aşağıdaki durumlarda göğüs ağrısının sebebi kalp ile ilgili olabilir ve ileri tetkikler gerekebilir. Bu tip ağrılar mutlaka bir çocuk kardiyoloji hekimi tarafından değerlendirilmelidir.

1.Göğüs ağrısının egzersiz ile  beraber olması

2.Çarpıntı şikayeti

3.Bayılma (Senkop) ve baş dönmesi şikayeti

4.Ailede ani ölüm ya da genç yaşta ölüm öyküsü olan olgular

Çarpıntı Nedir?

Çarpıntı kişinin dinlenme halinde iken kalp hızının fazla olduğunu hissetmesidir. Özellikle küçük çocuklarda çarpıntı zaman zaman net olarak tanımlanamamakta ve göğüs ağrısı veya göğsümde kuş çırpınıyor şeklinde ifade edilebilmektedir. Çocuklarda kalp hızı yaşa göre değişkenlik göstermektedir. Yaş küçüldükçe kalp hızı artarken, yaş büyüdükçe kalp hızı azalır.

Çocuklarda ve Bebeklerde Hangi Bulgularda Ritim Bozukluğundan Şüphelenmek Gerekir

Bebekler ve küçük çocuklar çarpıntıyı net olarak ifade edemez. Huzursuzluk, aşırı ağlama, emmede isteksizlik, cilt renginin soluklaşması veya morarması, sık ve hızlı nefes alıp-verme gibi belirti ve bulgular bebekler ve küçük çocuklarda ritim bozukluğu için ipucu olabilir. Büyük çocuklarda ve ergenlerde çarpıntı, göğüs ağrısı, nefes darlığı, çabuk yorulma ve halsizlik, gözlerde kararma, fenalaşma hissi, bayılma (senkop), özellikle efor sırasında ortaya çıkan göğüs ağrısı ve bayılma gibi şikayet ve bulgular varlığında ritim bozukluğu düşünülmelidir.

Ritim bozuklukları zaman zaman epilepsi (sara) nöbetleri ile karışabilmektedir. Bu açıdan nöbet geçirme yakınması olan çocuklar, öncelikle çocuk nöroloji hekimi tarafından değerlendirilmeli ve çocuk nöroloji hekimi tarafından gerek görülmesi halinde çocuk kardiyoloji hekimine de başvurmalıdır.

Okul sağlık taramaları veya sporcu lisans başvuruları sırasında çekilen EKG’de ritim bozukluğu saptanabilir. Maalesef ciddi ritim bozukluklarının ilk bulgusu spor yaparken bayılma hatta ani ölüm olabilmektedir.

Ritim Holter ya da Holter EKG nedir?

Kalp ritminin göğüs duvarına yapıştırılan elektrod ve bunlara bağlı kabloların takılı olduğu kaydedici bir cihaz ile ritim kayıtlarının alındığı ve kaydedildiği cihazlardır. Cihazlar hastaya bağlı olarak en az 24 saatten en fazla 7 güne kadar kayıt alabilmektedir. Cihazın varlığının hastaya hiçbir yan etkisi veya zararı yoktur. Açlık tokluk gibi özel bir durum gerektirmez. Hasta okuluna gidebilir ve günlük tüm aktivitelerine devam edebilir. Yalnızca banyo yahut duş alınmamalıdır. Gece yattığı zaman kabloların çıkmamasına dikkat edilmelidir. Cep telefonu kullanmaması önerilir. Cihaz takılı olduğu ve kayıt aldığı sürece herhangi bir yakınma olduğunda (göğüs ağrısı, çarpıntı, baş dönmesi, bayılma, nefes darlığı gibi) semptom düğmesine basılmalı ve o andaki kayıt alınmalı cihazın tesliminde hekim uyarılmalıdır. Kayıt süresi tamamlandıktan sonra cihaz otomatik olarak kaydı sonlandırır ve elektrodlar EKG hemşiresi tarafından çıkartılarak smart disk (SD kart) bilgisayara yüklenir ve tüm kayıt analiz edilir, gerekli çıktılar oluşturularak raporlama işlemi tamamlanır ve aileye ayrıntılı olarak analizler çocuk kardiyoloji hekimi tarafından anlatılır.

 

Çocuklarda Hipertansiyon

Çocuklarımızda obeziteye bağlı hipertansiyon sıklığı gittikçe artmaktadır. Çocukluktaki yüksek kan basıncı erişkin hipertansiyonu ve kardiyovasküler hastalıkları açısından bir risk faktörüdür. Damar sertliği (ateroskleroz) kalp damar hastalıkları için en önemli risk faktörüdür. Damar sertliğinin erken yaşlarda başladığına dair önemli kanıtlar mevcuttur. Dolayısıyla hipertansiyonun kökleri çocukluk çağına dayanmaktadır. Bu nedenle çocuklarda erken teşhis ve müdahale hayati öneme sahiptir. Ayrıca hipertansiyonun son dönem böbrek yetmezliği için önemli bir risk faktörü olduğu da unutulmamalıdır. Küçük çocuklarda böbrek hastalıklarına bağlı ikincil hipertansiyon olma olasılığı daha yüksektir. Okul çocuklarında ve ergenlerde özellikle artan obezite ve ekran başında geçirilen zamanın artışı,  bununla birlikte paketlenmiş gıda tüketiminin fazlalaşması nedeniyle primer (birincil) hipertansiyon görülme sıklığı da yükselmektedir.

Çocuklarda hipertansiyon belirtileri nelerdir?

Hipertansiyonu olan çocukların büyük bir kısmı rutin doktor muayenesinde saptanır. Çünkü çocuklarda görülen hipertansiyon çoğunlukla asemptomatik yani hiç bulgu vermeden sinsi bir şekilde seyreder. Bununla birlikte, baş ağrısı, uykuya dalmakta güçlük, yorgunluk, göğüs ağrısı, çarpıntı, baş ağrısı, kulakta çınlama gibi belirtiler ile hasta başvurabilir. Şiddetli hipertansiyon durumlarında ise burun kanaması, kusma, görme bozukluğu, çarpıntı, bilinç bulanıklığı gibi belirtiler görülebiliyor.

Çocuklarda ortaya çıkan hipertansiyonun nelere sebep olabilir?

Çocuklarda yüksek tansiyon, ikincil organ hasarına neden olmaktadır. En çok zarar gören organlar göz, kalp ve böbrektir. Gözde hipertansif retinopati (yüksek kan basıncının retinaya zarar vermesi), kalp kasında büyüme ve kalp yetmezliğine neden olmaktadır. Böbrekte ise kronik böbrek hastalığına sebep olabilmektedir. Ayrıca çok yüksek değerlerdeki tansiyon nadir görülmekle beraber çocuklarda beyin kanaması, inme gibi durumlara da yol açabilmektedir.

Aileler çocuklarda yüksek tansiyon ile ilgili nelere dikkat etmelidir ve nasıl davranmalıdır?

Yüksek tansiyona sahip çocuğu bulunan ailelerin dikkat etmeleri gereken noktalar şu şekildedir:

  • Çocukların beslenmelerine dikkat edilmelidir.  Sağlıklı, sürdürülebilir ve katkı maddesi içermeyen bir beslenme şekli oluşturulup, çocuklara benimsetilmelidir.
  • Çocuklar paketli gıdalardan uzak tutulmalı, taze meyve ve sebze tüketimleri artırılmalıdır.
  • Gazlı içeceklerin içerisinde bulunan meyankökü hipertansiyona sebep olmaktadır. Bu sebeple çocukların bu içecekleri tüketmemesine özen gösterilmelidir.
  • Çocukların fiziksel aktiviteleri artırılmalı ve haftada en az 3 gün ortalama 30 dakika yürüyüş yapmaları sağlanmalıdır.
  • Çocukların tuz tüketimi azaltılmalıdır. Ancak bu azaltma sadece yemeklere konan tuz miktarından değil, sofraya gelen şarküteri, paketli gıda ve mandıra ürünleri gibi gıdalardan kaçınılarak gerçekleştirilmelidir.
  • Çocukların ekran karşısında geçirdiği zaman sınırlandırılmalıdır.

Doğumsal Kalp Hastalıkları

Konjenital dediğimiz doğuştan veya doğumsal kalp hastalıkları, bebek anne karnında iken kalbin gelişimi sırasında meydana gelen yapısal bozukluklar sonucu ortaya çıkmaktadır.Doğuştan kalp hastalıkları farklı derece ağırlıkta ve ciddiyette karşımıza çıkmaktadır.Küçük bir kalp deliği veya hafif bir kapak darlığından farklı birtakım hastalıkların bir arada olduğu, kalbin bir odacığının gelişmediği doğum sonrası acil girişim ve/veya ameliyat gerektiren kalp hastalıklarına kadar uzanmaktadır.Doğuştan kalp hastalıkları içinde en sık, halk arasında ‘kalpte delik’ olarak bilinen kalp odacıkları (karıncıklar, kulakçıklar) arasındaki duvarlarda olan defektler, açıklıklar görülmektedir.